Tarot Bir Fal mı?
Doğal olmayan ya da doğaüstü olan fenomen diye bir şey yoktur,
yalnızca bizim doğal olana ilişkin bilgimizde büyük boşluklar vardır...
O bilgisizlik boşluklarını doldurmak için çaba göstermemiz gerekir.
~ Edgar D. Mitchell ~
Apollo 14 Astronotu
Hepinize Merhaba,
Tarot bir fal mı, yoksa kehanet mi? Aynı soru Astroloji, I Ching, Rune taşları ve benzerleri için de geçerli. Bu derginin varlık sebebi olan bakış açısına göre hiçbirisi fal değil. Antik çağda bu kehanet yöntemleri bugünkü gibi pozitif bilimler tarafından dışlanmamış, özellikle matematik ve felsefe ile diz dize ve göz göze olmuşlardır.
Peki onlara fal ya da kehanet deyince kartları açma yöntemimiz değişiyor mu? Hayır, sadece bizim onlardan beklentimiz, onlara yüklediğimiz anlam, onların bize olan katkısı ve bizim onları okurken kullandığımız sembolik dil değişiyor.
Basit bir ifade ile tanımlayacak olursak, eğer geleceğin önceden çizilmiş olduğuna inanıyor, kendi geleceğiniz üzerinde bir yaptırımınız olmadığını düşünüyor ve kartlardan o çizili olan geleceği görmek için yararlanıyorsanız onları fal olarak, kendinizi görmek, farketmek, tanımak ve geleceğinizi ona göre inşa etmek için yararlanıyorsanız onları kehanet olarak kullanıyorsunuz demektir.
Tarot'yu ya da başka bir yöntemi fal olarak kullandığımızda onun bize geleceğimizi söylemesini isteriz. Bunu istemek özgür irademizi fala teslim etmek demektir. Fal geleceğe ilişkin kesin bildirimlerde bulunur, hâlbuki geleceğimiz henüz çizilmemiştir, onu biz kendi özgür irademizle ve yapacağımız seçimlerle çizeriz. Ama fala kulak verdiğimizde fal bize duymak istediğimizi söylediği için kendimizi ondan etkilenmeye bırakır, onun söylediğini oldurmaya çalışır, kendi benliğimizi ve geleceğimizi bir kenara atarız. Falda bilinç ve ego ön plandadır.
Halbuki Tarot da dahil tüm kehanetlerin özü ve hedefi kendini bilmek, kendini tanımaktır ve bu esnada bilinçdışı ile benlik ön plandadır. Tarot kartlarından bu bağlamda yararlandığımız zaman bize duymak istediğimizi değil, yaşam sürecimize bağlı olarak duymamız gerekeni, duymaya ihtiyacımız olanı söylerler. Gerçi biz çoğu zaman bunları duymaktan hoşlanmayız, ama ne çare ki yaşamımızı iyileştirmek istiyorsak onlara kulak vermek zorundayız. Çünkü onlar bizim zaten bildiğimiz ama bilincimize taşıyamadığımız ya da taşıdığımızda hoşumuza gitmediği veya korktuğumuz için tekrar gölgeye, bilinçdışımıza geri gönderdiğimiz şeylerdir.
Yaşam hepimiz için sonsuz olasılıklarla doludur ve her birimizin kendimize özgü potansiyelleri mevcuttur. Bu olasılıkların arasından sahip olduğumuz potansiyele uygun olarak en sağlıklı seçimi ancak kendimizi keşfettiğimiz takdirde yapabiliriz. Ve ancak bu keşif sayesinde kendimizi aydınlığımız ve gölgemizle bir bütün olarak tanıyabiliriz.
Yaşamınızda seçimlerinizin hep sağlıklı olabilmesi dileğiyle, yolunuz açık olsun.
© Güneş İlhan, Ağustos 2009, İstanbul
Rev. 07.05.2013
Bir kehanetin sözcükleri tohum gibidirler.
Anlam ile sıkıca doldurulmuşlardır ve içlerindeki boyutlar zaman içerisinde görünür hâle gelirler.
~ Eski bir Yunan sözü ~
© 2005-2019, BARIŞ İLHAN YAYINEVİ
Bu sitedeki tüm yazıların yayın hakkı Barış İlhan Yayınevi'ne aittir. İzinsiz hiçbir alıntı yapılamaz ve kopya edilemez.
